BALIK FIKRALARI

Temel ve hamsi

Karadeniz deyince akla gelir her ikisi de. Karadeniz fıkraları Temel'siz, Temel hamsisiz olmaz. İşte Temel'in hamsiyle hikâyesi;

Temel'e sormuşlar, "İstanbul'la ticaretin nasıl?"

"Çok hareçetli, piz onlara hamsi cönderemeyruz, onlar ta karşuluğunta pizten çay alayi."

* * *

Temel, Cemal'e anlatır; "Tün paluğa çıktık, pi seferte tokuz yüz toksan tokuz tane hamsi yakalatum."

"Niye pin temeysun?"

"Pi hamsi için yalan mı söyleyeceğum?"

* * *

Doktor Temel, Karadenizli hastasını muayene ettiğinde sorar;

"Pi haftadur perhiz yapaysun, paluk sever misun?"
"Sorulir mi, hamsi cözumde tüteyi."
"Hemşire hanum, içi kaşuk paluk yağı vermeyi unutma."

* * *

Vali, Temel'in lokantasına hamsi yemeğe gelir. Büyük bir hesap gelince Vali sorar;

"Burada hamsi kıtlığı mı var?"
"Hayır, valim, purata hamsi poltur da vali kitliği vardur."

***

Temel Balık Avında

Bir gün Temel balığa çıkar.İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar.Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.Temel dua etmeye başlar. Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden. Hava bir zaman sonra düzelir. Temel evine dönmeye başlar. Birtaraftanda balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla, yarısını dağıtsam olur der.Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısıda çok fazla ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.Biraz daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar. Tam o sırada hava tekrar bozulur.Temel kafasını gök yüzüne diker ve şöyle der."Haçen sen de şakadan hiç anlamiyusun."

Taze Balık

 

Galata'da bir balıkcı bağırıyor:

-Canlı balık, canlı balık!

Ermeni bir teyze yaklaşıyor ve Ermenî aksanıyla soruyor:

-Evladim baliklar tazedir?

-Canlı balık, canlı balık!!!

-Evladim baliklar tazedir?

-Teyze canlı diyoruz ya işte!!!

-Aa evladım ben de canlıyım fakat tazeyimdir?

 

***

 

Nasreddin Hoca


Hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana gireer, bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek birşeyler isterler. Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir. Bunun üzerine Hoca: "Ben balığın sadece başını yiyeceğim" der. Hancı bunun nedenini sorar. Hoca da : "Balık başı zekayı artırır, balık başı yiyen insan akıllı olur", der. Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve Hoca'ya: "Balık başını niye sen yiyeceksin, ben yemek istiyorum " der. Hoca da itiraz etmez. Balığın koca gövdesini Hoca yer ve bir güzel karnını doyurur. Diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve Hoca 'ya seslenir: "Sen koca gövdeyi yedin, karnını doyurdun ben sadece kafayı yedim, aç kaldım," der. Hoca da bunun üzerine şunu der: "Bak nasıl akıllandın!"

 

***

 

Temelin balığı

 

Bir gün temel balık tutmaya çıkmış.temel demişki allahım bugün ttuttuğumilk balığı bir fakire vereceğim.demiş sonra bi balık tutmuş oltayı çektiğinde büyük bi balık çıkmış.temel demişki allahım hiç bu balık fakire verilirmi demiş.sonra balık suya düşmüş.temeldemişki allahım sende hiç sakadan anlamıyorsun!

 

***

 

Balık

Temel nasihat eder:

-İnsanlar balik cibidur. Ağuzlarınu açmasalar paşlaru pelaya girmez.

 

***

 

Namık ve Balık


Günün birinde Namık ile bir Fransız balığa çıkarlar. Yanlarında sadece bir olta vardır ve ikisi de inanılmaz derecede acıkmıştır. Aksama kadar yalnızca bir balık yakalamışlardır.

Açlık da baslarına vurmuş ya adamların başlarlar '' o balık benim, hayır benim, hayır senin değil, evet benim'' diye kavga etmeye. Kavga büyümüşken Namık hemen''duur duur, aklıma bir şey geldi. En iyisi mi biz bahse girelim. bahis konusu da, birbirimizi becereceğiz. Kim zorlanır da bağırırsa balıktan vazgeçecektir. Tamam mı?'' der.

Fransız adam da kabul eder. Namık'' Önce ben başlayacağım'' der. Fransız yine kabul eder. Bizim Namık bunu yatırır ve baslar becermeye. Fransız da ''ııhh ahhh offf ımmh'' çeke çeke cayırlara tutunur. Namık işini gördükten sonra kalkar ve '' ben balıktan vazgeçtim al senin olsun'' der :)))

***

 

Balık tutuyorum

Deli duvara oturmuş.Elindeki oltanın ucu sokağa sarkmış....
Yoldan geçen soruyor;
- Orada balık mı tutuyorsun sen?
- Hayır alık tutuyorum.
- Tutabildin mi bari ?
- Çook ... Seninle 23 oldu !

***

Hangi Balık?

Adam, avlanmanin son derece yasak oldugu, yakalaninca çok yüklü para
cezalarinin kesin uygulandigi milli parkta, göl kenarinda, kucaginda  kocaman
bir balik ile parkin polis müdürüne yakalanmis..
"Avlanma izniniz var mi?.." diye sormus, polis müdürü..
"Yok.." demis adam, "Gerek de yok çünkü bu baligi ben evimde besliyorum.
Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, islik çaliyorum dönüp
geliyor, alip eve götürüyorum.."
"Tamamen palavra..!" demis polis müdürü, "Baliklar bu dediginizi yapamaz.."
"Inanin bu gerçek efendim.. Isterseniz göstereyim.."
"Tamam.. Görelim bakalim.."
Adam baligi gölün derin sularina birakmis, aradan birkaç dakika geçmis,
polis müdürü adama dönüp "Evet?" demis
"Evet ne?"
"Ne zaman geri çagiracaksin?"
"Neyi?"
"Baligi.."
"Hangi baligi?.."     

 

***

 

   Temel her  gün balık tutmak için denize açılıyormuş fakat her balıktan dönüşünde sağ bacağı dizine kadar ıslak geliyormuş. Bir değil iki değil en sonunda bir arkadaşı dayanamamış ve sormuş; ula Temel her balıktan döğüşte senin sağ bacağın dizine kadar ıslak geleysun bu nasıl olayu demiş. Temel de vermiş cevabı haçen sigarayu içeyrum, bitince denize atayrum, sönsün diye üzerine basayrum da…

 

 

 

 

 

Dursun birgün mübarek ramazan ayında yolda giderken Temel’i görmüş.

      - Ula Temel, ne yapaysun diye sormuş.

Temel de:

      - Eyiyum. demiş.

Temel “sana bır soru soracagum” demıs Temel’de “sor ula” demiş Dursun sormuş “ula Temel oruçluyken kaç balık yersin” demiş. Temel’de “50 tane” demiş. Dursun’da “ulan manyak 50 balık yersen olmaz 1 ini yiyince orucun bozulur 49 unu oruçsuz yemiş olursun” demiş. Temel’de “doğru ula uşagum” demış ve ayrılmışlar. Temel evin yolunu tutmuş ve yolda gider iken Zekı’yı görmüş “ula Zeki sana bi soru soracağum” demiş ve Zeki “sor ula” deyince Temel sormuş “ula Zeki oruçluyken kaç balık yersin” demiş Zeki’de “40” demiş Temel’de Zeki’ye “ula 50 deseydin sana bir espiri patlatacaktum” demiş.

 

***

Balık Yağı

 

Doktor Temel karadenizli hastasını muayene ettiğinde,

-Pi haftadur perhiz yapaysun, paluk severmisun?

-Sorulur mi,hamsi gozumde tüteyi.

-Hemişre hanum hastaya 2 kaşuk balıkyağı verulsun.

 

***

 

Yunus Balığı

Bir öğretmen bir öğrencisine din kültüründen özel ders veriyormuş öğretmen sormuş;

-Yunus Peygamberi hangi balık ölümden kurtarmıştır yavrum?
-Yunus balığı öğretmenim!
-Hocam peki Yunus Peygamber durumundan memnun mudur peki?
-Bilmem bunu ona sormalısın
-peki o zaman cennete gidince sorarım
-Peki ya o cehennemdeyse ?
Çocuk biraz düşündükden sonra cevap verir;
-O zaman sen sorarsın.

***

Balık Sever misin

 

Kaldırıldığı acil serviste günlerdir ağzına adam gibi bir şey koyamayan adamcağızı doktor tetkik etmeye gelir, sorar:
-"Kaç gündür perhizdesin?"
-"On günü geçti doktor bey..."
-"Canın ne yemekler çekmiştir kimbilir, söyle bakalım balık sever misin?"
Adamın gözleri parlar:
-"Sevmem mi doktor bey!"
-"İyi o zaman, bunu seveceksin. Hemşire hanım! Bu beye perhiz yemeklerinden sonra bir kaşık da balık yağı verilecek

 

***

Yunus Balığı

Bir öğretmen bir öğrencisine din kültüründen özel ders veriyormuş öğretmen sormuş;

-Yunus Peygamberi hangi balık ölümden kurtarmıştır yavrum?
-Yunus balığı öğretmenim!
-Hocam peki Yunus Peygamber durumundan memnun mudur peki?
-Bilmem bunu ona sormalısın
-peki o zaman cennete gidince sorarım
-Peki ya o cehennemdeyse ?
Çocuk biraz düşündükden sonra cevap verir;
-O zaman sen sorarsın.

***

Balık Sevmeyrum

Bir gemi kazası olur ve bu kazadan sadece Temel ve İngiliz kurtulur. Yüze yüze bir adaya gelirler. Adaya çıkarlar ve bir süre üzerlerindeki yorgunluğu atmak için sahilde kumların üzerinde dinlendikten sonra adada hayat olup olmadığını araştırmak için adayı gezmeye başlarlar. Fakat adada hayat yoktur. Kalmak için sazlardan yapraklardan bir kulübe inşaa ederler. haliyle karınları acıkınca.
Temel der ki
- Ne yiyeceğuz?
İngiliz
- Dünyanın meyvesi var burada meyve yiyelim..
Temel hemen karşı çıkar
- Olur mi öyle şey. Tamam dünyanın meyvesi var ama bu meyvelerden zehirli olanlarda vardur kazadan kurtulduk zehirli meyve yiyerek ölmenin hiç anlamı yok der.
İngilizin aklına yatar
- Haklısın Temel der. O zaman ne yapacağız.
Temel de
- Ula göz alabildiğine deniz koca okyanus karşumuzda balık tutalım demiş.
Anlaşmışlar fakat akşama kadar tuta tuta bir balık tutarlar. O da çok büyük olmamakla beraber bölüştüklerinde ikisininde aç kalacakları kadar da küçük bir balıkmış.
İngiliz
- Ne yapacağız Temel der.
Temel
- Bir iddia yapalum birbirimizi *ikelim kim bağurmazsa yesin o zaman der.
İngilizin aklına yatar ve hemen domalır. Temel geçer arkasına küt küt küt *iker ingilizi. İngilizin gözlerinden yaşlar akar lakin ses çıkartmaz açtır çünkü.
Neyse Temel işi bitirince İngiliz
- Hadi sıra bende domal bakalım Temel der.
Temel hiç istifini bozmadan
- Haçan ben balık sevmeyrum sen ye der.

 

***

 

Temel Balik Avinda

 

Bir gün temel balığa çıkar.İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar.birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.temel duva etmeye başlar. tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden. hava bir zaman sonra düzelir. temel evine dönmeye başlar. birtaraftanda balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla, yarısını dağıtsam olur der.biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısıda çok fazla ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.biraz daha zaman geçer temel tekrar balıklara bakar. tam o sırada hava tekrar bozulur. temel kafasını gök yüzüne diker ve şöyle der.\"haçen sen de şakadan hiç anlamiyusun!

 

 

***

 

 

Buzda Balık Avı


Temel Kuzey Kutbuna gider. Buzda balik avlamak çok popüler oldugunu duyar, hemen kendine bir olta alir ve buldugu ilk genis buzlu alanda ise girisir.

Tam buzu kirmaya çalisirken gümbür gümbür bir ses duyar:

"Orada balik bulamazsin!".

Ne oldugunu anlamayarak etrafina bakinir ama sesin nereden geldigini çözemez. Biraz ileriye gidip tekrar buzu kirmaya çalisirken ayni ses yine duyulur:

"Sana söyledim geri zekali, orada balik bulamazsin!!".

Temel korku içinde basini yukari kaldirir ve dehset içinde sorar:

"Tanrim? Sen misin?".

Ayni ses cevap verir:

"Hayir, ben buz hokey sahasinin bekçisiyim"

***

BALIK TUTUYORUM

Deli duvara oturmuş.Elindeki oltanın ucu sokağa sarkmış.... Yoldan geçen soruyor;- Orada balık mı tutuyorsun sen?- Hayır alık tutuyorum.- Tutabildin mi bari ?- çook ... Seninle 23 oldu

 

***

 

Balıkçı oltasını atıp küçük bir balık yakaladı. Tam sepete atacakken balık:
-Sevgili balıkçı, ben henüz çok küçüğüm. Ancak bir lokma olurum sana. Beni bırak da büyüyeyim. Ertesi yıl gel, al beni. Bütün ailen doyacaktır benimle, dedi.
Balıkçı :
- Sevgili balık, doğru diyorsun da, kabul edemem bunu. Çünkü "peşin tokat veresiye helvadan iyidir" demişler!

 

İhtiyar Balıkçı


İhtiyar balıkçı deniz kenarında sakin bir bölgede kamışla balık yakalamaya çalışırken şamatacı kızlı erkekli bir gurup genç sahildeki balıkları ürküttüklerini düşünmeden şamataya devam ederler.Buna canı sıkılan bizim balıkçı denizden kamışını toplar oturduğu yerden oltasını kovasına uzatır ve başlar balık tutar pozisyonda beklemeye...Şamatacı gençlerden uyanık olanı yanındaki kız arkadaşına da hava atmak için bizim ihtiyar balıkçıyla dalga geçmek ister.
-Nasıl balıkçı amca vuruyor mu ?
Bizim balıkçı gözlüklerinin üstünden gülerek bakar.
-Seninle üç oldu evladım der

 

***

 

Temel'in askerlik arkadaslari kendisine misafir olurlar.
Hosgeldin-besgittin faslindan sonra arkadaslari Temel'e baliklarini çok sevdiklerini ve balik tutmaya çikmak istediklerini söylerler.
Temel kabul eder ve eve girer elinde içinde ne oldugu belli olmayan bir posetle disari çikar.
Arkadaslarina :
-"Hayten arkataslar, paluk tudmağa gideyiruk!."
Deniz kenarinda geldiklerinde Temel elindeki posetten bir kemençe çikararak çalmaya baslar.
Arkadaslari hayret ve saskinlikla Temel'e sorarlar :
-"Temel arkadas! Sen ne yapiyorsun? Balik tutmayacakmiydik ?".
Temel :
-"Pen te paluk tutmak içun kemençe çalayirum daa"
Arkadaslari :
-"Yahu sen bizimle dalga mi geçiyorsun? Hiç kemençe çalarak balik tutulur mu ?" diye çikisirlar.
Temel :
-"Ula arkataslar!, çahilluk etmeyun.Siz pu isu penum kadar pilemezsunuz. Pen simdu paluklari oynatiyirum, piraz sonra onlar yorulaçaklar, pen o zaman onlari çok rahat pi sekilde yakalayacağum."
Arkadaslari bu açiklamadan sonra söyleyecek söz bulamazlar ve merak, hayret ve saskinlikla Temel'in balik tutma seklinin neticesini beklemeye baslarlar.
Saatler geçer ortada ne yorulan bir balik vardir ne de tutulan bir balik !..
Arkadaslari dayanamayip tekrar sorarlar:
-"Yahu Temel !. Hani tutacağin ve tuttuğun baliklar ?"
Temel : -"Arkataslar! Siz pukün çok sanssuzsinuz. Ne yapalum çi paluklarun hiç piri oyuna isturak etmedi."

 

***

 

Temel ile Dursun her gün mendirekte balık tutarlarmış..
Bir gün Dursun, 'Ula Temel', demiş, 'Haçan sen poyle paluk tutarken, pen senun eve sızsam, senin Fadimeyla aşna-fişna edup, hamile piraksam, penden çocuğu olsa, senle pen ne olurduk?'

Temel sakin, yanıtlamış: “Ödeşmiş olurduk...,

 

***

 

Balık Hafızası

 

 İki balık büyük bir akvaryumun ortasında karşılaşmışlar. Biri diğerine:
- Ya ben seni bi yerden tanıyor muyum? demiş.
Diğeri de:
- İmkansız, akvaryum çok büyük, sahi ben ne diyordum.

 

***

Hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer, bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek bir şeyler isterler. Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir. Bunun üzerine Hoca : - Ben balığın sadece başını yiyeceğim der. Hancı bunun nedenini sorar. Hoca da : - Balık başı zekayı artırır, balık başı yiyen insan akıllı olur, der. Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve Hoca'ya : - Balık başını niye sen yiyeceksin, ben yemek istiyorum, der. Hocada itiraz etmez. Balığın koca gövdesini Hoca yer ve bir güzel karnını doyurur. Diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve Hoca'ya seslenir : - Sen koca gövdeyi yedin, karnını doyurdun ; ben sadece kafayı yedim, aç kaldım, der. Hoca da bunun üzerine şunu der : - Bak nasıl akıllandın!

 

***

 

Hoca derste sorar:

-        Arkadaşlar, balıklar neden konuşamazlar?

Bu soruyu kimse cevaplayamaz, ama Ali hemen ayağa kalkar:

-        ilahi hocam, sizin başınız suya soksam, nasıl konuşacaksınız?

 

***

Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :

- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi ?
- Evet kayığa işaret koydum

- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak ?!

***

 

Balıklar taze mi?

 

Kumkapı'da bir balıkçı bağırıyor:

Canlı balık, canlı balık...

Yaşlı bir teyze, yaklaşıp soruyor:

Evladım balıklar taze mi?

Canlı balık, canlı balık...

Evladım balıklar taze mi?

Teyze, canlı diyoruz ya işte!..

A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?

 

***

Balık Tutmak Yasak

Bir çift, hafta sonunda balık avlayabilecekleri bir göle giderler. Erkek alaca karanlıkta balığa çıkmasını, karısı da kitap okumayı severmiş...

Bir sabah adam saatler süren balıktan sonra eve dönmüş ve uyuya kalmış Bayan ise etrafı fazla bilmemesine rağmen tekneyle açılmaya karar vermiş. Kısa bir süre kürek çektikten sonra demirlemiş ve kitabını okumaya başlamış. Bir süre sonra gölün bekçisi botuyla belirmiş. Bayana seslenmiş : ""Günaydın hanımefendi burada naptığınızı sorabilir miyim.?""... ""Okuyorum ""demiş bayan ve eklemiş... bu açık değil mi?... Bekçi: ""Ama balık tutmanın yasak olduğu bölgede bulunuyorsunuz.""... Bayan: "Ama balık tutmuyorum ki, sizde görüyorsunuz"... Bekçi: "Evet ama komple ekipmana sahipsiniz size ceza yazmam gerekecek."... Sinirlenmiş olan kadın "Böyle yaparsanız sizi tecavüzden şikayet etmem gerekecek"" demiş... Bekçi: "Ama size hiç dokunmadım ki...!"... Bayan cevabı yapıştırmış: "Evet ama komple ekipmana sahipsiniz...!"

***

 

Temel

 

Birgün Temel balık tutmaya gider. Tabelada ''Balık tutmak yasaktır '' yazar. Temel umursamaz, balık tutmaya başlar. Gorevli ona sert tavırla
''Burda balık tutmak yasaktır '' der . Temel derki '' Ben balık tutmuyorum balıklara yem veriyorum.

 

 

***

 

Temel ile Dursun İstanbul’a yeni gelmişler. İş bulamamaları nedeniyle, karınlarını doyurmak için köprü üzerinden Haliçin kirli sularında balık tutmaya başlarlar.

Temel atar oltasını kısa bir süre sonra çeker ki eski bir postal. Dursun da atar oltasını kısa bır süre sonra oda çeker bakar ki eski bir gömlek.
Temel bir daha atar oltasını, kısa bir süre sonra çeker ki bu defa kücük bır tava bunun üzerıne bağırır dursun hemen tüyelim burdan galiba aşağıda birileri oturuyooooo

 

***

Balık ve Temel

 

Temel bir gün hayvanat bahçesine gitmiş. Akvaryumların yanında birini görmüş, adam elini akvaryumun neresine götürse, balık da takip ediyormuş. Temel sormuş:

-        Ula bu nasil olayi?

-        Adam bilmiş bir tavırla cevap vermiş :

-        Her zaman daha zeki olan yaratıklar kendinden daha az zeki olanları yönetebilirler.

Demiş ve oradan uzaklaşmış Birkaç dakika sonra geldiğinde ne görsün?

Temel akvaryuma ağzını yapıştırmış, balık gibi ağzını açıp, kapıyor.

 

***

İyi Belle

Temel ile Dursun balık avlamaya çıkmışlar. Birinci gün hiç balık tutamamışlar, ikinci gün de hiç balık avlayamamışlar, üçüncü gün bir kova balık tutmuşlar. Bunun üzerine Temel Dursun’a:

-        Dursun, bu yer iyi belle, yarın da buraya geliriz.

Kıyıya vardıkları zaman Temel Dursun’a tekrar sormuş :

-        Dursun, yeri iyi belledin mi?

-        Evet..

-        Ne yaptın?

-        Kayığın ucuna çarpi koydum…

-        Ulan salak, yarın yine bu kyığı kiralayacağımızı nerden biliyorsun?

 

***

 

Balıklar

Filozof Temel’e sormuşlar:

-        Hocam, sizce balıklar neden konuşmaz?

-        Başını suya sok, anlarsın!..

 

 

www.fishingturk.com