İ
İÇ LİMAN : Her türlü liman kolaylıklarının bulunduğu, hava tesirlerine karşı korunmalı denizden uzak liman. |
İÇ SULAR : Göller, suni göller, lagünler, baraj gölleri, bentler, legülatörler, kanallar, arklar, akarsular, mansaplar üretme ve yetiştirme yerleri. |
İÇDENİZ : Etrafı karalarla çevrili bir boğaz ya da eşik ile diğer deniz ve okyanuslara bağlanmış deniz. |
İÇGÜDÜ : Bazı hayvanlarca iç ve dış uyarıcılara karşı türe özgü olup doğuştan gelen düzenli hareketlerdir. |
İÇSU : Karadaki yüzey suları (göl, çukur, dere ırmak, kanal, baraj gölü ve deniz kulağı). |
İĞNE : 1- Balık ağlarının çoğunlukla tamir ve bakımında (bazen örülmesinde) kullanılan farklı malzemeden yapılmış, arka tarafı çatal, ön kısmı oval ve ip sarmaya yarayan oyuk ve dili olan bir cins iğne. Balıkçı iğnesi. |
İĞNE : 2- Oltaların ucuna takılan küçük, takılınca çıkmayan çengel. Bu tür iğneler kullanım şekillerine göre farklılıklar gösterir ve düz, eğri, çapraz, çarpık, çatal, uzun, küt, ikili, üçlü, halkalı, delikli, sinek, hırsız ve piç iğneler diye anılırlar. |
İĞNE : 3- Direklerin kıç tarafa bakan kısımları ile yarım serenlerin çatallarının üzerinde hareket ettiği ağaç çubuk. |
İĞNECİK : Dümenin kıç bodoslamaya bağlanabilmesi için erkekli ve dişili çift menteşe. |
İHTİYAT DEMİRİ : Göz demirleri vasfında olan ve gemilerde gerektiğinde kullanılmak üzere bulunan yedek demir. |
İHTİYOLOG : Balığı inceleyen kişi. |
İHTİYOLOJİ : Balıkbilimi. |
İLERYA : Kefal balığının paçozdan büyük, pulatrinadan küçük olanına ilerya denir. |
İMBAT : Yaz aylarında denizlerden karalara doğru esen mevsim rüzgarı. |
İMDAT İŞARETİ : Tehlike anında gemi telsizleri ile verilen S.O.S., telsiz telefon ile verilen MAY-DAY işaretleri. |
İNEBOLU KÜTÜĞÜ : Karadeniz’de kereste taşımakta kullanılan bir mavna tipi. |
İNFUSORYA : Küçük akvaryum balıklarını beslemek için akvaryumda kültürü yapılan daha küçük sucul canlılara verilen genel ad. Bir kavanoza marul yaprağı konur ve güneşlik bir yere bırakılır. Kavanozdaki su infusorya tarafından bulanıklaştığında, küçük miktardaki su beslenecek balıkların bulunduğu akvaryuma eklenir. |
İSKANCA : Değiştirmek [nöbet, vardiya, kürek] |
İSKANDİL : 1- Denizin yüzeyden tabana olan derinliğin ölçümünde kullanılan cihaz. |
İSKANDİL : 2- Ölçülen su derinliği. |
İSKANDİL : 3- Oltaya takılan ağırlık(kurşun) |
İSKARMOZ : Küreklerin çekilebilmesi için küreklerin bağlanması ve oturmasında kullanılan ay şeklindeki sabitleyiciler. |
İSKELE : Gemilerin yanaşıp yükleme, boşaltma yapabilecekleri karadan denize olan uzantı. |
İSKELE : Baş tarafa doğru bakıldığında teknenin sol tarafı. |
İSKELE : Teknenin pruva-pupa hattına göre sol yarısı veya gemiye girip çıkmak için kullanılan sürme veya inip kalkan merdiven. |
İSKELE ALABANDA : Dümeni basılabildiği kadar iskeleye basmak için verilen komut. |
İSKORÇİLA : Voli yaparken kullanılan bir tür ağ. |
İSKOTA : Yelkenleri bağlamaya yarayan zincir, halat veya palanga. |
İSPARMAÇA : Deniz içindeki iki veya diğer gemilere ait zincirlerin birbirine dolaşması. |
İSPAROZ : İspari. |
İSPAVLO : Katransız kendirden yapılmış iki kollu sicim. En ince halat, piyan işlerinde kullanılır. |
İSPENDEK: Bir kilodan az çeken levrek. |
İSPORKA : Bir geminin salgın hastalık nedeni ile karantinaya alınması. |
İSTİF : Tuzlama balıkların bir kat balık, bir kat tuz olarak dizilmesi. |
İSTİHSAL YERLERİ : Su ürünlerinin yetiştirildiği veya doğal olarak ürediği, avlanma, üretim, yetiştirme ve istihsal yapılmak üzere içinde veya üzerinde herhangi bir istihsal vasıtasının veya tesisinin kurulabildiği, kullanılabildiği su sahaları. |
İSTİMBOT : Birinci sınıf Kraliyet donanma gemilerinde bulunan süratli, güverteli, makineli araç, Buharla işleyen filika büyüklüğünde küçük deniz teknesi., çatana |
İSTİNGA : Gırgır ağlarının kurşun yakasındaki halkların içinden geçip vinçle çekildiğinde ağın tor kısmının torba halinde tekneye alınmasına yarayan çelik tel. |
İSTİNGA ETMEK : Yelkenleri toplamak |
İŞARET : Görerek veya işiterek haberleşmeyi sağlayan sancak, simafor, ışıldak, düdük gibi vasıtalar. |
İŞARET SANCAKLARI : Görünür muhaberede kullanılan sancaklar. |
İŞKAMPAVYA : Personel taşımakta kullanılan motorlu büyük filika. |
İŞLİTAVALİ : Hamsi pilavı (Rize mahalli dili) |
İZBARÇO BAĞI : Direk ve armalar üzerinde çalışacak personeli oturtarak yukarı çekmek için yapılan bağ. |
İZOBAR : Eşbasınç. |
İZOBAT : Eşderinlik. |
İZOHALİN : Eştuz. |
İZOHIZ : Eşhız. |
İZOKON : Eşyoğun. |
İZOPLET : Eşdeğer |
İZOTERM : Eşsıcak. |