M

MAÇUNA : 350-400 ton arasındaki ağırlıkları kaldırabilen ve bir ponton üzerine konulmuş dikmelerden ibaret bir çeşit vinç. 
MAHFUZ LİMAN : Bütün rüzgarlara kapalı olup emniyetli liman.
MAKARA : Ağır eşyaların kaldırılmasında kullanılan ve az bir kuvvet sarfıyla çok iş yapmayı sağlayan, iki tabla arasında dönen bir veya daha fazla dil bulunan mekaniki alet.
MAKARA SAPANI: Makara tablasını kuşatan ve boğazları piyanbağı ile bağlanmış ve doblin tarafına kanca geçirilmiş olan sapan. Palanga Sapanı da denir.
MAKİNE DAİRESİ : Geminin Ana ve Yardımcı makinelerinin bulunduğu bölüm.
MALYA : Deniz dibinde otlara takılmış oltayı kurtarmaya veya deniz derinliklerinden ağ, halat, sicim ve benzerlerini çıkarmaya yarayan dört tırnaklı bir demir.
MAKİNE JURNALI : Gemi ana ve yardımcı makinelerine ait her türlü bilgilerin yazıldığı, makine ve yardımcıların çalışma saatleri ile bunlara ait arızaların nedenleri ve yapılan diğer her türlü işlerin kaydedildiği basılı defter.
MAMUL DOĞAL YEM : Fabrikasyon, rafinasyon gibi yöntemlerle işlenip balık avı için kullanıma hazır halde sunulan cansız organik yemler.
MANCANA : Gemilerde içlerine içme suyu konulan büyük yassı fıçılar
MANDA GÖZÜ : Baş ve kıç bodoslama üzerinde bulunan büyük halat loçaları
MANDAR : Yelkenlerin hisa edilmesi (basılması) için kullanılan çelik tel veya halat 
MANEVRA : Bir geminin emredilen mevkiyi alması için yapmış olduğu hareket
MANEVRADAN ACİZ GEMİ : Seyir halindeyken herhangi bir nedenle seyir kabiliyetini kaybetmiş ve manevra yapamayacak durumda bulunan gemi. 
MANGA : Gemi personelinin oturduğu, yemek yediği ve yattığı güverte altı bölmeleri.
MANGIR : Mercan balığının yavrusu.
MANİFESTO : Çeşitli varış yerleri için gemiye yüklenen malların cins ve miktarını gösteren belge.Manifestolar yükleme limanlarında acenteler tarafından konşimentolara göre tanzim edilir. 
MANİKA : Ambardan güverteye açılan baca.
MANİLA HALATI : Yabani muz ağacı elyafından yapılan bir halat. Çekme gücü diğer bitkisel halatlara göre daha yüksektir.
MANİŞKA : Biri iki, diğeri üç dilli iki makaradan yapılmış olan ve ağır eşyaları kaldırmada kullanılan palangalar. 
MANİVELA : Ağır cisimlerin bir tarafını kaldırmak için kullanılan ağaç veya demirden yapılmış kısa çubuklar. 
MANSAPLAR : Akarsuların göl veya denizlere açıldığı bölgelerde akarsuyun etkisi altında kalan su ürünleri istihsaline elverişli sahalardır.
MANTAR YAKA : Ağların üst kısmının yüzeye doğru çekilmesi ya da çuval tipli ağlarda ağın ağız kısmının dikey açılması için kullanılan ve üzerine yüzdürücülerin bağlanmış olduğu halatın bulunduğu üst kısım.
MANYAT : Alamanadan küçük üç çift kürekli balıkçı kayıkları.
MANYAT :Iğrıp gibi sahilden iki ucundan çekilen ağlara denir.
MAPA : Sabit halka. Ucunda halka olan civata. 
MARAFORA : Teknelerde veya sahilde filika veya botların asılabilmesi için uçlarında palanga bulunan aygıt. 
MARİNA : Küçük teknelerin ve yatların barınabilmeleri için özel bir mendirekle çevrilen veya bir liman içinde ayrılan, her türlü ihtiyaçlarının giderilebildiği, deniz alanı, yat limanı.
MARMARA ETMEK : Gemi dahilinde birikmiş olan suların tahliye edilmesi.
MARTIKA :  MARTİKO, İki direkli yelkenli tekne.
MASTALYA : Tahta leğen. 
MASTORİ : Gemilerin en geniş yeri. 
MAVNA : Başı ve kıçı aynı formda makinesiz, gemilere veya yakın yerlere yük taşımak maksadı ile yapılmış 40-60 ton arasında yük alabilen teknelerdir
MAVNA : Şamandıraya bağlı büyük gemilerden kıyıya yük taşıyan tekne.
MAVRİKO : Karadeniz'den Marmara'ya en son göç eden uskumrular. En küçük boy uskumru.
MAVRUKA : İki yanı delik, bir tarafına telle iğne bağlanmış, kurşundan yapay balık biçiminde av aleti
MAVRUŞKİL : Eşkina'ya Karadeniz'de verilen ad.
MAYIS SUYU : Mayıs ayında Boğaz'da oluşan kuvvetli akıntılar.
MAYISTRA : Tek olarak kullanıldığında grandi ana direği üzerine açılan kare yelkeni ifade eder. Bu yelkenin açıldığı serene de mayıstra sereni denir.
MAYNA : Denizcilikte askıdaki bir şeyin aşağıya yavaşça indirilmesi için verilen emir. İndirmek.
MAYNA ETMEK : Aşağı indirmek (ağır ağır); Rüzgarın ve denizin şiddetinin azalması.
MAZGALLAMAK : Kurşundan dökülmüş zoka, seğirtme, yüksük ve yünlü gibi av aletlerinin çubuk biçiminde bir camla satıhlarının düzeltilmesi.
MAZMOZ : Balık avlanacak yerin önceden yemlenmesi. Balık sakatatı, ucuz balıklar, ekmek, hamur yada özel yemlerle yapılabilir 
MED-CEZİR : Gelgit = gel-git.  
MEDÜZ : Denizanası.
MELLAH : Gemici
MELLAHAT : Gemiciler
MELTEM : Yaz aylarında karadan denize doğru esen rüzgar, denizden esen rüzgara imbat denir.
MENDİREK : Limanları ve limanlar içindeki gemilerin denizlerden zarar görmemeleri için o limanda esen hakim rüzgarlara dik olarak yapılan yapılar.Balık barınma yeri olabilir.
MENHOL : Bir bölmeden bir bölmeye geçebilmek için bölme perdeleri üzerine açılmış delikler.
MERHAMET : MERAMET : Ağların sakata gelmesi ile yırtılan ağ gözlerinin iğne adı verilen tahta veya plastik bir araç ile onarılması.
MERİDYEN : Yer kürenin kutuplarından geçen büyük daireler.
MET : Ayın ve güneşin çekim kuvvetlerinden dolayı su seviyesinin yükselmesi.
METAFORA : Filika veya demirleri asmak için kullanılan gemi elemanı.
METAN : Bataklık gazı adı da verilen yüksek enerjiye sahip ve parlayıcı renksiz gaz.
METHAL : Giriş yeri
MEZESTRE : Yarıya kadar indirmek. 
MEZEVOLTA : Bir halatın çımasının bir seren veya kendi bedeni üzerine veya babaya bir volta alındıktan sonra çıma ve bedenin aksi taraflara çekilerek yapılan bağ.
MIRMIR : Çitari balığının diğer adı.
MİDYELİK : Midye üretilen yer. Midye tarlası.
MİGRASYON : Göç
MİL [Deniz Mili] : Denizdeki uzunluk ölçüsü. (6080 feet = 1852 mt) 
MİSİNA : Sentetik malzemelerden yapılan olta ipi türü.
MİTOZ : Hücrenin iki eşit parçaya bölünmesi.
MİYO : Kas. Örnek; Miyosit (myocite)-Kasılabilir göze.
MİZANA : Genel olarak gemilerin üçüncü direği ve bu direk üzerindeki armaların tümünü kapsayan terim.
MOLA ETMEK : Balık sürüsü tespit edildikten sonra ağların suya bırakılması
MONİTOR :  Vurucu gücü ve korunmasının ön plana alınması için süratinden fedakarlık edilen eski bir çeşit savaş gemisi. 
MORÖTESİ : Dalga boyu 4-400 nm olup gözle görülen ışığın dalga boyundan daha kısa dalgalı ışık.  
MUHRİP :  Ana görevi torpido atmak olan çok süratli savaş gemisi. Top, torpido ve denizaltılara karşı çeşitli silahlarla donatılmış, küçük harp gemisi. 
MUKOZA : Salgı üreten ve bunu salan doku.
MUKUS : Mukoza salgısı.
MUSON : Yaz ve kış aylarında birbirine ters esen devirli rüzgarlar. Kışın karadan denize esen kuru, yazın denizden karaya esen ve bol yağmur getiren rüzgar. 
MUTANT : Ani değişiklik geçirmiş ya da ani değişiklik geçirme evresinde olan. 
MUTASYON : Bir kalıtsal özelliğin aniden yeni dölde değişmesi ile bu dölün yeni özelliği taşıyan döl vermesi.
MÜSADERE : İstihsal vasıtaları ve su ürünlerinin sahibinin rızası olmaksızın devlete geçmesini ifade eder.

 

www.fishingturk.com