V

VADAL : Kıyıya yakın yüzen.  
VANTUZ : Yapışkan disk, çekmen
VAPUR : Su buharının esnek gücüyle çalışan gemi
VARAGELE : İki nokta arasında gerilmiş olan kuvvetlice bir halat üzerinde hareket eden bir makaraya bağlı sepet veya iskemle donanımlı insan veya eşya taşımak için kullanılan donanım.Denizde seyreden iki gemi arasında personel nakli veya ikmal için kullanılır. 
VARAGELE HALATI : Varagele için iki yer arasına gerilen ve üzerinde tek dilli makaralar bulunan halat
VARDA : Dikkat, savul, uzaklaş anlamında 
VARDABANDIRA : Gemiden gemiye, gemiden sahile veya sahilden gemiye görünür muhabere cihazlarıyla (simafor, ışıldak,muhabere sancakları vb.) verilen mesajları okumak, yazmak üzere yetiştirilmiş personel.
VARDABAŞO : Demir atılacağı zaman veya ambara yük indirilirken çevrede bulunanları uyarmak için kullanılan deyim.
VARDAKOSTA : Eskiden kıyı koruma gemileri için kullanılan deyim.
VARDAMANA : Borda iskelesine yanaşan vasıtadan çıkan personelin tutunmaları için iskelenin vardevele puntellerinden geçirilen halatlar.
VARDAVELA : Teknelerde, denize düşmeyi engellemek ve tutunmak için teknelerin etrafına çekilen teli tutan demir ayaklar.
VARKA : Kaba ve iri yapılı ayna kıçlı bir tür kayık
VASAT : Bir geminin orta kısmı.
VETA : Bir palangada halatın makaralar arasında işleyen bölümü
VETET : Kıyı boyunca yapılan ölçümlerde yönleri kestirilecek noktalara dikilen direk.
VİĞLE : Harp ve ticari gemilerin direklerine gözcülerin nöbet tutmaları için yapılmış yer.
VİNÇ : Gemiye yük alıp vermede kullanılan, ambar ağızlarına yakın olarak konmuş hidrolik/elektrik ile çalışan makineler.
VİNTER  : Tatlı su balık avında kullanılır. Beş tane ağaç çemberle yapılmış, birbuçuk kulaç uzunluğunda bir alettir. yayın ve sazan tutulduğu gibi turna, çapak ve tatlı su levreği ile kerevit avlanır.
VİRA : Hadi gidelim
VİRA : Irgat veya vincin sarma, kaldırma yönünde kullanılması için verilen komut (vira, vira böyle).
VİRA : Vidayı, cıvatayı, ırgat veya vinci sarma yönünde çevirmek için verilen komut. 
VİRA :Kendine, içeriye, yukarıya doğru çekme ve hareket ettirme eylem ve emri.
VİRA DEMİR : Fundo edilmiş demirin ırgat vasıtasıyla gemiye çekilmesi için verilen komut.
VİRA ETMEK : Çekmek,Kaldırmak
VİYA : Gemi ve veya teknenin istenilen rotaya döndükten sonra, bulunulan rotada seyredilmesi için serdümene verilen komut. 
VİZİTE : Resmi ziyaret; Gemi doktorunun hasta eratı muayenesi.
VOLİ BALIKÇILIĞI : Aslında başka türlü balık avcılığı yapılamayan kayalık ve resif alanlarında balıkları ses çıkartarak korkutmak suretiyle ağa yakalanmasını temel alan bir balıkçılık şekli. Voli’de tekne tabanına tokmak benzeri malzemeyle vurmak suretiyle tok bir ses çıkartılmaktadır.
VOLİ YERİ : Deniz ve iç sularda su ürünleri istihsaline elverişli, tabanı ilişkensiz, sahile bitişik ve sınırları belli su sahalarıdır. Bu yerler bellidir, ve sahipleri vardır. Eskiden kullanılan voli yerleri: Büyük liman volisi, Sazlı dere volisi, Küçük Semer akya, Sarıkaya, Kumsal, Yenimahalle ( vapur iskelesi altı. ), Saray volisi ( Sarıyer ile Yenimahalle arası), Çamur volisi ( Sarıyer önünde), Sığ voli, Kefeköy volisi, Çakaldere volisi, Ağaçaltı volisi, Kireçburnu volisi, Tarabya volisi, Yeniköy Tabya volisi, İstinye volisi, Karaburun, Anadoluhisarı, Çubuklu, Kalender, Maltız çarşısı, Bülbül sokağı, Bebek volisi, Kuruçeşme, Taş volisi, Ortaköy Cami volisi, Beşiktaş Haraççı volisi, Beşiktaş, Dolmabahçe, Fındıklı, Üsküdar volisi, Çengelköy volisi, Göksü Kabaklık volisi, Kozaltı, Burunbahçe ( Paşabahçe) volisi, Umuryeri volis, Kavak, Macar, Gökkaya volisi, Filburnu manyat volisi, Poyraz volisi, Soğanada volisi.
VOLTA :  Halatın sabitlemesi için kendi üzerinde veya başka bir yere bir kere sarılması.
VOLTA ETMEK/ATMAK : Halatı bir yere birkaç kez dolayarak bağlamak.
VONOZ : Palamut, uskumru ve sardalye balıklarının yavrularına verilen ad.
VURGUN : Dalgıcın, çok derinlerdeki suyun basıncı, iki akıntı arasında sıkışıp kalma, düzenli hava alıp verememe sonucunda veya birden su yüzüne çıkış gibi durumlarda uğradığı inme veya ölüm.

 

www.fishingturk.com